Yes Man


Uzun zamandır sınavlardan, işlerden fırsat buldukça ancak dizi izliyordum. 20 dk veya 40 dk izlemek daha kolay geliyor. Tabi bir de zaten bildiğin bir konuya devam etmek durumu var. Şimdi yeni film izlemeye onu anlamaya kim uğraşacak diyor beyin başka şeylerle yeterince meşgulken. Fakat önceki yazıda da dediğim gibi bitti. Artık hür ve mezun bir insan olarak şimdilik istediğim kadar film izleyebilirim. Açılışı da Yes Man'le yaptım.

Jim Carrey komedi filminde oynamasın artık diyordum Eternal Sunshine of the Spotless Mind ve Number 23'i izledikten sonra. Farklı rolleri de ne kadar iyi yapabildiğini görmüşken aslında bu adamın ne kadar iyi komedi oyuncusu olduğunu unutumuşum. Yes Man bunu hatırlattı. Filmden bahsetmeye Jim Carrey'den başladım onunla devam edip, hemen bitirmek istiyorum zira başka şeyler var anlatmak istediğim. Evet, Jim Carrey'nin ne kadar iyi komedyen olduğunu bilmeyen yok. Fakat Ace Ventura ya da Dumb and Dumber gibi filmlerde gördüğümüz Jim Carrey mimiğe abanan oyunculuğuyla genelde sempatik gelse de zaman zaman abartıya kaçıp rahatsız ettiği de olurdu. Yes Man'de ise ben tam bir Liar Liar tadı aldım. Ne abartıyor, ne şebeklik yapıyor. Fakat güldürüyor işte. Komik adam vesselam.

Jim Carrey konusunu böyle kapatarak Zooey Deschamel'e geçmek istiyorum ki ah kalbimin yarısı filmde kaldı. Ne yarısı hatta tamamı orada hala. Bir insanın hem bu kadar tatlı hem bu kadar güzel olabilmesi gerçekten zor bulunan bir durum. Ellen Page ve Shannyn Sossamon'da gördüğüm ne varsa aynısı canım Zooey'imde de varmış. Bir de çok tanıdık geldi ama baktım daha önceki filmlerinin hiçbirini izlememişim. Çok ilginç Yolda görmüş olamam heralde. Neyse, Jim Carrey'nin yanında Zooey de hiç sırıtmamış oyunculuk olarak. Hatta çoğu yerde şirinliğiyle verdiği paslarla onun oyununa da katkı yapmış gibi gördüm. Bundan sonra takibindeyim Zooey kendine dikkat et.

Senaryoya gelirsek, zaten izleyen çok vardır da özetlemek gerekirse; Carl Allen diye bir adam var ki kendisi Jim Carrey olur. Bu adam herşeye hayır diyen, tüm eğlenceli-eğlencesiz teklifleri reddeden, arkadaş arasında göt gibi adam diye tabir edilen cinsten bir uyuzken arkadaş zoruyla katıldığı bir seminerden sonra herşeye evet demeye karar verir ve olaylar gelişir. Romantik komedi türüne sokabileceğimiz bu film aslında duygusal açıdan boşluktaki dönemlerde izlenmemeliymiş. İnsanın canı çekiyor arkadaş. Olan var olmayan var. Ben de isterim Zooey gibi mobiletine binip hız yapayım veya ne bileyim işte yağmur yağdığında kafasını örtüp kapalı bir yere götüreyim. Özendim lan.

Neyse efendim, Yes Man güzel filmmiş. Ben geç izledim, siz de izlemediyseniz daha de geciktirmeyin. Boş vaktiniz olduğunda varsa alın sevgilinizi kolunuzun altına izleyin. Ama dikkat "Hadi bebeyim havalimanına gidip ilk kalkan uçağa binelim." demesin. Kabil falan çıkar ilk uçuş götü kaptırırsınız.

0 yorum var:

 


Templates Novo Blogger 2008