Filmekimi'nde bugün izlediğim iki filmden ilki olan Genova, Michael Winterbottom'ın son filmi. Başrollerde ısrarla bana benzetilen - evet o bana benziyor, ya ne olacaktı? - Colin Firth , Willa Holland ve Perla Haney - Jardine oynuyor. Psikolojik dram diye kitapçıkta türü açıklanan bu filmimsiyi biraz yerin dibine sokup çıkaralım.
Ya da önce iyi gördüğüm şeyleri yazayım kısaca da baştan böyle eleştirmek için eleştiren adam rolüne bürünmeyeyim. Colin Firth genelde inandırıcı bir oyun oynamış. Surat ifadelerine baktığınızda evet bu adamın karısı ölmüş iki kızıyla kalkmış İtalya'ya gelmiş diyorsunuz. Oyunculuklardan bir de Perla Haney-Jardine isimli ufaklık biraz başarılı sayılabilir. Çığlık ata ata ağlayışları kesinlikle sinir bozucu olmayı başarmış. Filmin yönetmenliğine de çok başarısız diyemem. Yönetmen muhtemelen filmin sinir bozucu olmasını, sürekli insanın bir beklenti halinde olmasını istemiş ve başarmış. Zaman zaman gerilimin yok yere arttığı bölümlerdeki kamera kullanımı da o "aslında bir numara yok ama siz yine de gerilin" amacına uygun kullanılmış.
Dedik ya filmde sürekli bir beklenti var. Bir üniversite hocasının karısı ölüyor. Adam da kızlarını alıp İtalya'ya taşınıyor. Peki bu bir film olmaya yeter mi? Sonrasına bir olay gelseydi, bir sonuca bağlansaydı kesinlikle fena bir film olmazdı. Malesef gelmiyor. İtalya'ya taşınırlar. Eee? Orda yaşarlar, büyük kız İtalyan erkekleriyle sevişir, küçük kız annesinin hayalini görür, adam öğrencilerinden biriyle öpüşür. Bu ne arkadaşım? Ben normal hayat izlemek istesem oturur sokakta yoldan geçenleri izlerim. Sürekli bir gerilim veriliyor filme. Sürekli şimdi bir şey olacak ve film rayına oturacak, bir konu başlayacak diyorsunuz ama böyle diye diye bir bakıyorsunuz film bitmiş.
Ay yok. Yeter bu kadar. İnsanın sevmediği filme eleştiri bile yazması çok zormuş. Bütün yazma isteğim kaçtı. Yeter bu kadar. İzleyemediyseniz üzülmeyin, indirmeye falan da uğraşmayın. Vaktinize yazık.
17 Kasım - Rüya
5 yıl önce
0 yorum var:
Yorum Gönder