Çok fena halde bir şeyler yazasım var. Edebiyattaki yazı türlerini gözden geçiriyoruz.
Şiir beceremem.
Öykü olabilir evet, fakat yazmak istediğim tarzda öyküler de yazamam. Benim öykülerim B tipi Amerikan filmi ya da depresif bir bağımsız film öyküsü olur. Yazmak istediğim tür daha farklı.
Makale, fıkra, deneme zaten kafadan kaybediyor.
Roman yazacak kadar sabırlı değilim. Aslında sabırlıyım da anlattım onu bi önceki postta. Öyle işte.
Fabl, kıssa; olmaz. Kimseye ders verme niyetim yok. Zaten hiç ders verici biri olmadım. Kendi kendime ders alışverişi yapasım var. Kendi içimde.
Biyografi, anı, gezi yazısı gibi şeyler için çok gencim. Zaten içimdeki yazma isteğinin konseptine çok alakasızlar. Daha soyut şeyler anlatasım var.
Masal gibi bir hayatım olsa masal yazabilirdim. Şu an masal yazsam herhalde o masalı dinleyen çocuklar ya delirip annelerini öldürür ya da kabustan kabusa cirit atarlardı.
Günlük zaten yazıyoruz işte adına blog demişler.
Mektup. Evet, bu güzel. Bir ara mektup yazmam lazım. Göndermesem de yazmam lazım. Alıcısı belli ama söylemem. Adres kısmına Orta Dünya yazsam yeter.
17 Kasım - Rüya
5 yıl önce
0 yorum var:
Yorum Gönder