Vefa maçı bitince Çağatay, Sirius ve Kaptan Orta Kapı'yla vedalaşıp Kasımpaşa'ya gidecek otobüslerin gelmesini bekleyen Karşıyaka'lı arkadaşların arasına karıştık. Aralarından biriyle olan tribün-olaylar muhabbeti eğlenceliydi. Karşıyaka - Karagümrük kardeşliği de gerçekten çok ilginç gelmiştir bana. Bir İzmir takımı İstanbul'a deplasmana geliyor, taraftarları belki de İstanbul'un en belalı semtlerinden birinde konaklıyor. Neyse efendim güne geri dönersek, iftar saati yaklaşınca herkes yolluklarını yaptırır. Biz de dönerlerimizi yaptırıp otobüsleri beklemeye başlarız.
Otobüse bindiğimizde hala iftar olmamıştı ve biz de ayıp olur diye yiyemiyorduk yemeğimizi ama otobüsün arkasından burnumuza gelen kokular pek de böyle bir hassasiyete gerek olmadığını anlatıyordu. Bir yandan elimizde dönerlerimiz, tıklım tıklım bir deplasman otobüsü Unkapanı köprüsünü geçtik. Taşlama ihtimaline karşı cam patlamasın diye millet camlara yüklenirken Yiğit'in elinden dönerle camı tutuşu gerçekten güzel bir sahneydi. TRT'nin önünde otobüslerden inip stada doğru inmeye başladık. Polisin gerçekten çok iyi aldığı önlemler sonucunda stad girişine inen bayırdayken üst yoldan gelen birkaç taş dışında hiçbir olay olmadan turnikelere geldik. Turnikeler tabi ki bir süre sonra patladı, büyük bir yığılmayla stadın içine attık kendimizi. Kasımpaşa'nın stadı gerçekten güzelmiş. Zeminiyle olsun, tribünleriyle olsun çok modern bir stad. Adı hariç sevdim. Maçın başında KSK tezahuratlarının iyi duyulduğunu söylüyorlar ama sonra performans düştü.Bu arada ilk yarının sonlarına doğru KSK tribününe tek başına yollayan deli bir anda ortamı gerer ama gerginlik çabuk atlatılır. KSK golünün gelmesiyle ortalık yıkılır. Stadda Karşıyaka marşları inlemektedir. Fakat Kasımpaşa durumu eşitleyince Karşıyaka tribünlerinin performansı iyice biter. Karşılıklı atışmalar başlar. "Dışarda kaçanın....." . Atar-giderlerle maç 1-1 sona erer. Kasımpaşalıların maç bittikten sonraki "Recep Tayyip Erdoğan" tezahuratı da maça Karşıyaka tribününden girmekle ne kadar iyi bir seçim yaptığımı gösterir.
45 dk'lık bekleyişten sonra yine polisin büyük önlemleri ve çevik kuvvet eşliğinde staddan çıkıp bayırı yukarı yürümeye başlarız. Bayırın başına çekilmiş olan KSK otobüslerine İzmir'li kardeşler biner biz de iki İstanbul'lu polis kordonundan sıyrılıp Şişhane'ye yürürüz. Biz yürürken otobüsler yanımızdan geçerken gördüğümüz üzere birkaç taşlama sonucu kırılan otobüs camı dışında büyük bir olay olmadan gergin bir maç biter. Bir günde iki güzel maç geçirmiş yorgun bünyeler kendini eve atar.
17 Kasım - Rüya
5 yıl önce
3 yorum var:
Top Gümrük : )
polis zoruyla neredeyse izmir'e gidecektik onu unutmuşsun ki ayıp etmişsin.
he ya bi otobüste 75 kişiyle cebimizde 10 milyonla izmir'e gitsek hiç hoş olmazdı.
Yorum Gönder